Ana Sayfa
İletişim
Kayıt ol
Galeri
Video Köşesi
Kategoriler
=> Uzay
=> İnternet
=> Teknoloji
Share on facebookShare on twitterShare on emailShare on linkedinShare on friendfeedMore Sharing ServicAyaklarımızın altındaki  yüzler  ortaya çıktNormal  yaşantınızda  asla göremeyeceğiniz bu "acayip"  şekillerGoogle  Maps  yardımıyla ortaya çıkıyo

Yaratılışımızda olsa  gerek , baktığımız herhangi bir nesneyi insan  yüzüne  benzetmeye oldukça eğilimliyiz. Örneğin  bulutlu  bir günde kafanızı kaldırdığınızda  bulut  kabarcıkları  arasında  sizi  izleyen bir  yüz  görmeniz çok da  zor  değil. Peki ya üzerinde  dolaştığımız   yeryüzündeki   yüzleri  görme fırsatınız  oldu mu?

Onformative'in  yeni  bir  programıyeryüzünde  görünen  yüzlerin  kuşbakışı  fotoğraflarını  bizlerle paylaşıyorGoogle  Maps ve openFrameworks' ten   faydalanan   arama   hizmeti   Google  Faces, bir  yüz  algılama algoritması  yoluyla   uydu   fotoğraflarını  tarıyor. Bu, mümkün olan her yakınlaşma  seviyesinde  yapılıyor ve bu  şekilde   yer   şekillerinin  oluşturduğu  ilginç  "suratlar" ortaya  çıkarılıyor .

Google Faces, daha fazla  yüz  ortaya  çıkarmak  için önümüzdeki birkaç ay çalışmalarına,  uydu  haritalarını taramaya devam edecek. Bu sırada bastığımız yerlere  biraz daha dikkat etsek sanırız  yerinde  olacak.

Onformative,Google Faces,Google Maps,openFrameworks

       














Son zamanlarda artan  sosyal  medya saldırılarına karşı önlem alınması  gerekiyor . 
     
Son zamanlarda  dünyanın  en önemli markalarının Twitter üzerinde kullandıkları hesapların saldırganların eline geçtiği görüldü.  Dünyanın  önde gelen haber kaynaklarından Associated Press’in (AP) Twitter hesabı hack’lendi ve hesaptan ABD Başkanı Barack Obama’nın yaralandığı bilgisi verilince ABD borsalarında kısa sürede önemli finansal kayıplar yaşandı. Twitter’daki küçük sayılabilecek bir saldırı, kısa sürede gerçek hayatta milyonlarca dolarlık  etki  ve kamuoyunda panik yarattı.

Hesaplar neden kaybediliyor?

Dijital hayatın güvenliği konusunda dünya lideri olan Trend Micro, sosyal medya hesaplarının neden ele geçirildiğini ve nasıl korunması gerektiğini açıklıyor. Trend Micro uzmanlarına göre, hesapların kaybedilmesinde şu sebepler öne çıkıyor:

-Yaşanan olaylar dünya çapında şifre güvenliği konusunda yeterli bilincin yerleşmediğini gösteriyor. Genellikle kullanıcıların yeterince karmaşık şifreler kullanmadığı görülüyor.

-Ne kadar karmaşık şifreler kullanılsa da saldırganların sosyal mühendislik hamlelerine kanmak da hesapların ele geçirilmesine yol açıyor. Twitter üzerinden alınan “Doğrudan Mesajlar” vasıtasıyla zararlı bağlantılara yönlendirilen kullanıcılar, gittikleri web sitesinde şifrelerini kaybedebiliyorlar.

-Güvenlik kontrolleri olmayan bir web sitesinde sosyal medya hesaplarında kullanılan şifrelerin kullanılması, hesapların ele geçirilmesinde kullanılan bir başka yöntem. Saldırganların elinde, çalınan bir kullanıcı adı ve şifrenin diğer platformlarda denenmesini sağlayacak çok basit yazılımlar bulunuyor.

Saldırılara karşı nasıl korunacağız?

Japonya merkezli siber güvenlik şirketi Trend Micro, kullanıcıların sosyal medya hesaplarını bir kaç adımda nasıl koruyacağını anlatıyor:

-İnternet üzerinden kullanılan her hizmet için farklı bir şifre belirleyin. Eğer birçok şifreyi aklınızda tutmakta zorlanıyorsanız şifre yöneticisi programlardan birini kullanabilirsiniz.

-İki aşamalı kimlik tanıma yöntemlerini seçin. Twitter’da son dönemde artan saldırılar üzerine tartışılan iki aşamalı giriş sistemi sayesinde sosyal medya hesaplarınızı güvende tutabilirsiniz. Facebook ve Google’da yer alan, Twitter’da da kısa sürede hayata geçmesi beklenen sistemlerle kullanıcı adı ve şifre girişinin yanında özel bir soruya cevap vererek hesaba giriş yapabilirsiniz. Bunun yanında –belki de daha da etkili bir yöntem olarak- Türkiye’deki bankalardan da alışık olduğumuz şekilde, kullanıcı adı ve şifre girişinin ardından cep telefonlarına gönderilen kısa mesajda gelen ikinci şifreyle giriş yapmak da mümkün.

-İnternet üzerindeyken şüpheci olun. Tanımadığınız kişiler tarafından gönderilen bağlantılara itibar etmeden önce iki kez düşünün. Ayrıca tanıdığınız kişilerden gelen mesajların da gerçekliğine dikkat edin.










Çin'de son günlerde sosyal paylaşım sitelerinde "Konfüçyüs'ün ilk twitter  kullanıcısı " olup olmadığıyla ilgili tartışma gündeme oturdu.

Çin'deki sosyal paylaşım sitelerinde  ünlü  filozof Konfüçyus'un analektlerinin her  paragrafının  140 karakter civarında olması, her zaman derin  mesajlar  vermek için  basit  cümleler kurması, kelimelerinin kendi görüş ve felsefesini yansıtması, 3 bin takipçisi (öğrencisi) olması, yardımseverlik çağrısında bulunması gibi nedenlerle Konfüçyus'un mikroblog  sistemini  ilk kullanan  kişi olduğu iddia edildi.

Çin'in twitter'ı olarak bilinen "weibo.com"da yayımlanan bir iletide ülkenin  ünlü  filozofu Konfüçyus'un ilk mikroblogçu olduğu savunuldu.

Çin'in diğer  ünlü  filozofu Lao Tzu'nun da aynı dönem yaşaması halinde muhtemelen Konfüçyus'u takip edeceği ifade edilen sosyal ağlarda, Konfüçyus'un görüş ayrılıkları nedeniyle Lao'yu "engelleyeceği" esprilerine yer verildi.

Bu  mesajların  yayılmasıyla birlikte Çin genelindeki sosyal ağlarda eğlenceli bir tartışma başladı. İnternet   kullanıcısı  binlerce kişi Konfüçyus'u "weibo'nun babası" olarak nitelendirmeye başladı.








YouTube 'dan akıl almaz bir  haber  daha!

YouTube 'a, sadece tek bir  dakika  içinde kaç saatlik  video   yüklendiğini  duyunca inanamayacaksınız!


YouTube 'suz bir  interneti  düşünmek bile günümüzde çok  zorSite  bundan tam sekiz  yıl  önce  hayata  merhaba demişti. Ortaya çıkışından çok kısa bir  süre   sonraysa   Google , tam 1.16 milyar  dolar  karşılığında  YouTube 'u  satın almıştı . Dönemi için  büyük bir  para  gibi  gözüken  miktarsa, öyle görünüyor ki çoktan kendisini amorti etmiş durumda.
 
YouTube 'un kendi resmi  blogundan  yapılan bir açıklamaya göreyse, günümüzde siteye, her  dakika   100   adet   video   yükleniyor . İşi biraz matematiğe vurmak  gerekirseYouTube  her  dakika  6.000 saatlik  yeni   video  içeriğine  kavuşmuş  oluyor.  2013   YouTube için çoktan  kilometre   taşı  olmayı başardı.  Google 'ın Mart ayında yaptığı açıklamasına göre  site  bir milyar  ziyaretçiyi  bünyesinde barındırıyor. Yetmezmiş gibi  Mayıs  ayı içerisinde,  ücretli  kanal  üyeliğini  de  hayata  geçireceğini beyan eden  siteşimdi   video   yüklenme  rekoru ile karşımıza çıktı.
 
Yine de son dönemde  Google  ve  YouTube  için her şey  mükemmel  gidiyor demek yanlış olur zira  firmaMicrosoft  ile anlaşmazlık içerisinde ve son olarak  Windows   Phone 'dan YouTube  desteğini çekeceğini belirtmiş durumda.  Microsoft  ise sorunu çözmek için  Google 'dan  YouTube 'un API'lerine girebilmek için tam yetki istiyor. 





Microsoft, en  büyük  ve  güçlü  "düşmanlarından" Google'ın Chrome'una yardım etmek için kolları sıvadı!

Microsoft ve Google arasında uzun süredir devam eden mücadele, iki  firmanın  çıkarlarının kesiştiği noktada işbirliği yapmalarını engellemedi: İki  firma , Microsoft'un dokunmatik arabirim  çözümünü  Google'ın tarayıcısı Chrome'a eklemlemek için birlikte hareket edecek.
 
Tüm  firmaların  uyması  gereken   web  standardı uygulamalarının ve açık kaynak kodu kabullerinin garip bir cilvesi  sonucu , akla gelen tüm alanlarda neredeyse sürekli "kanlı bıçaklı" olan iki  firma , Microsoft'un Pointer Events teknolojisini, Chromium'un temel aldığı Blink motoruna uyarlama konusunda işbirliği yapacak. Farklı girdi teknolojilerinin (fare, dokunmatik ve kalem) arabirimlerini sorunsuz şekilde bir araya getiren Pointer Events, geliştiricilerin iş yükünü  hafifletiyor , aynı anda birden fazla arabirim kullanmanın yarattığı sorunları otomatik olarak çözüyor. Pointer Events destekli  web  siteleri, ayrıca bir düzenleme yapmaya  gerek  kalmadan farklı arabirim kullanan cihazlarda  görüntülenebiliyor .
 
Geçtiğimiz hafta,  internet  standartlarını belirleyen en önemli kuruluş olan The World Wide  Web  Consortium tarafından aday konumuna yükseltilen Pointer Events'in standart haline geleceğine kesin gözüyle bakılıyor.







Kablosuz   internette   hız  rekoru!

Geliştirilen   yeni   kablosuz   internet   sisteminin  ulaştığı  hızlar  dudak uçuklatacak cinsten...

Almanya 'da bulunan Karlsruhe  Teknoloji  Enstitüsü'nde  geliştirilen   yeni   kablosuz   internet   teknolojisi , normal " yüksekhızlı internet  bağlantılarına alışmış olan  kullanıcıların  başını döndürecek kadar  hızlı : 40 Gbps  hızına  ulaşabilen bağlantıyla,  HD çözünürlüklü  birkaç  filmi  bir saniye içinde iletilebiliyor. Ancak bu  teknolojinin  evlerimize gelmesinin imkânsız olduğu söyleniyor.
 
Yeni   teknolojinin  temelinde  yer  alan  gelişmiş   araçlar , geleneksel  kablosuz  bağlantının  kullandığı  2,4 Ghz ve 5 GHz frekansından çok daha  yüksek  olan 240 GHz frekansında çalışıyor.  Uzmanlar  bu frekans  aralığının , hiçbir müdahale olmaksızın bağlantı kurulabilen  ideal   aralık  olduğunu belirtiyorlar. Ancak  havada  engel tanımayan, inanılmaz  hızlarda   veri transferini mümkün kılan sinyaller, duvarla karşılaştıklarında  kolaylıkla  engelleniyorlar. Yani bu kadar  yüksek   hızda   kablosuz  bağlantıyı evlerimizde  kullanmamız  pek olası görünmüyor.
 
Teknolojiyi   geliştiren   ekip  ilk bağlantılarını birbirlerinden yaklaşık bir  kilometre  mesafede bulunan  iki  gökdelen  arasında  kurmuş.  Yeni   teknolojinin , fiber  kablo  döşemek pahalı olduğu için  firmaların   ilgilenmediği , bu  yüzden   modern   yaşamın  olmazsa olmazlarından  hızlı   internet  bağlantısına  kavuşamayan  kırsal bölgelerin ve yoksul  mahallelerin  sorunlarını çözmekte  faydalı  olacağı tahmin ediliyor.


Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol